Ewing sarkomu (ES) ilk olarak 1866’ da Lucke tarafından tanımlanmıştır.
1921’ de James Ewing tarafından endotelial miyeloma olarak adlandırılmıştır. ES yüksek gradeli, yuvarlak hücreli, kemik ve bazen de yumuşak dokuda görülen çocukluk çağının ikinci en sık malign tümörüdür. Primer malign kemik tümörlerinin %5-10’ unu oluşturur. Erkeklerde biraz daha sıktır. Kesin sebebi bilinmemektedir.
Ailesel yatkınlık ve bir takım konjenital hastalıklarla ilişkilendirilmekle birlikte her hangi bilimsel kanıt yoktur.
En sık 5-25 yaş arasında görülür. 30 yaş üstü ve 5 yaş altı son derece nadirdir. En sık uzun kemikler (%50), pelvis bölgesi (%25) ve omuz bölgesi (%8) olmak üzere iskelet sisteminde ve iskelet sistemi dışı yerlerde de görülebilir (2,8). Uzun kemiklerin daha çok dia zel bölgesini tutar.
Semptomların başlaması ile tanı konması arasındaki süre osteosarkoma göre daha uzun olup 6-9 ayı bulabilir (8,9). Lokal bulgu olarak ağrı ve şişlik en sık şikayettir. Patolojik kırık, lokal ısı artısı, venöz dilatasyon ve lokal hassasiyet görülebilir. Diğer tümör- lerden farklı olarak sistemik bulgularda eşlik edebilir. Bu bulgular osteomiyelitle karışmasına neden olabilmektedir. .
Radyoloji: Direkt grafide dia z ve metafize uzanan yaygın korteksi destrükte eden sınırları net ayırtedilemeyen periosteal reaksiyon, yeni kemik oluşumu ile karakterize (onnion skinning) ossi ye katmanlar görülebilir. Fakat OS gibi çok farklı görünümlerde sahiptir. MRG tümör hakkında en fazla bilgiyi veren görüntüleme yöntemidir. Yumuşak doku yayılımını, intramedüller uzanımı, vasküler yapılarla ilişkisi ve eklem tutulumu hakkında en iyi bilgi verir. Neoadjuvan tedavilere tümörün verdiği yanıtı değerlendirmede de oldukça faydalıdır. Kemik sintigra si iskelet sistemindeki tutulumu, intramedüller yayılımı taramada ve göstermede oldukça yol göstericidir. PET tek başına ES kullanımı sınırlı iken, kemoterapiye bağlı nekrozu belirlemede ardışık yapılanlar daha anlamlıdır.
Prognostik faktörler: Son 20 yılda ES üzerine bir çok çalışma yapılmış bir çok prognostik faktör bildirilmiştir (8,9). Fakat farklı çalışmalar birbirini desteklememektedir. Çok az kısmı prospektif kontrollü çalışmadır. Güvenilirliği tam olmamakla birlikte genel destek görmüş prognostik faktörlere yer verdik.